• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
EDEB Terbiye. Kavlen, fiilen insanlara lütuf ile muamele etmek. Güzel ahlâk. Usluluk. Hayâ. * Ist: Sünnet-i Resul'e (A.S.M.) uygun hareket etmek. * Utanılacak şeylerden insanı koruyan meleke; kuvve-i râsiha-i nefsiye. * Edebiyat ve ondan bahseden ilim.(Kur'anın edebi ise: Öyle bir hüznü verir ki, âşıkane hüzündür. Yetimâne değildir. Firak-ul ahbabdan gelir. Fakd-ül ahbabdan gelmez. Lemeat)

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
BÎ-EDEB Edebsiz. Terbiyesiz.
DÂHİYE-İ EDEB Edebiyatta dâhi olan, eşine az rastlanan büyük edib.
DE'B-İ EDEB Edebî usul, kaide. Edeb kaidesi. Edebiyat âdeti, şekli, tarzı.
EDEB-AMUZ Edeb öğreten.
EDEB-İ KELÂM Söz güzelliği, söz zarifliği. * Edb: İfade arasında bayağı ve çirkin tabirlerin bulunmaması. İfadenin güzel oluşu.
EDEB-İ MUÂŞERET (Bak: Âdâb-ı muaşeret)
HÂME-İ EDEB Edebiyat kalemi.
LİSAN-I EDEB Edeb ve edebiyât dili, lisânı.
MAHZ-I EDEB Edebin ta kendisi. Sırf terbiye ve edeb.
TERK-İ EDEB Saygısızlık, edebsizlik, hürmetsizlik.