• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

İngilizce » Türkçe Yukarı
notice Dinle! {'nəʋtıs}
  • {N} dikkat, bilgi, genelge, farketme, ihbarname, ihtar, uyarı, ikaz, ilan, bildiri, ihbar, duyuru, mühlet, süre (tanınan)
  • {V} farkına varmak, farketmek, dikkat etmek, önemsemek, eleştirmek (kitap vb.), duyurmak, bildirmek
notice (i.), (f.) ilan, ihbarname, haber, bilgi; ihtar, uyarma, ikaz; dikkat, önemseme; riayet; eleştiri (kitap); saygı; (f.) dikkat etmek; bahsetmek; önem vermek; farkına varmak; saygı göstermek. give notice işten çıkacağını önceden haber vermek. serve notice uyarmak, ihtar etmek, bildirmek, ilan etmek. short notice az mühlet, kısa zaman. take notice farkına varmak. till further notice ikinci bir ihbara kadar. noticeable (s.) farkına varılabilir, görülebilir; önemsemeye değer. noticeably (z.) dikkati çeker şekilde, farkına varılacak derecede.
notice i.
1. (yazılı) ilan, duyuru, bildiri.
2. ihbarname.
3. uyarma, ikaz.
4. dikkat, önemseme.

f.
1. farketmek, farkına varmak; dikkat etmek.
2. saygı göstermek.
3. -den söz etmek, anmak.
notice bildirim
notice no.tice no'tîs İsim * ilan, duyuru, bildiri. * ihbarname. * uyarma, ikaz. * dikkat, önemseme. Fiil * dikkat etmek. * farkına varmak. * saygı göstermek. * -den söz etmek, anmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
assessment notice
  • {N} vergi tahakkuku
beneath notice
  • {A} önemsenmeye değmez
dismissal notice {dıs'mısəl,nəʋtıs}
  • {N} işten çıkarma bildirimi
D-notice
  • {N} hükümetçe bir haberin yayınlanmaması emri
give notice
  • {V} önceden haber vermek, uyarmak
give notice of appeal
  • {V} temyize gitmek, temyiz başvurusu yapmak
give notice of motion
  • {V} önerge vermek, yasa teklifi sunmak
give smb. notice
  • {V} izin vermek, izne çıkarmak
give smb. notice of
  • {V} haber vermek, uyarmak
have notice of
  • {V} haberi olmak, haberdar olmak
serve notice
  • {V} uyarmak, ihtar etmek, bildirmek
short notice
  • {N} az mühlet, kısa süre
take notice
  • {V} farketmek, farkına varmak, dikkat: dikkate almak
until further notice
  • {PREP} yeni bildiriye kadar
without notice
  • {ADV} haber vermeden, habersiz, süre tanımadan
notice board {'nəʋtısbɔ:rd}
  • {N} ilân tahtası, duyuru panosu
notice period
  • {N} ihbar süresi, mühlet
obituary notice
  • {N} ölüm ilânı
notice to quit
  • {N} tahliye ihtarnamesi
availability notice ürün bildirimi