İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| notice |
{'nəʋtıs}
- {N} dikkat, bilgi, genelge, farketme, ihbarname, ihtar, uyarı, ikaz, ilan, bildiri, ihbar, duyuru, mühlet, süre (tanınan)
- {V} farkına varmak, farketmek, dikkat etmek, önemsemek, eleştirmek (kitap vb.), duyurmak, bildirmek
|
|
|
|
| notice |
(i.), (f.) ilan, ihbarname, haber, bilgi; ihtar, uyarma, ikaz; dikkat, önemseme; riayet; eleştiri (kitap); saygı; (f.) dikkat etmek; bahsetmek; önem vermek; farkına varmak; saygı göstermek. give notice işten çıkacağını önceden haber vermek. serve notice uyarmak, ihtar etmek, bildirmek, ilan etmek. short notice az mühlet, kısa zaman. take notice farkına varmak. till further notice ikinci bir ihbara kadar. noticeable (s.) farkına varılabilir, görülebilir; önemsemeye değer. noticeably (z.) dikkati çeker şekilde, farkına varılacak derecede. |
|
| notice |
i. 1. (yazılı) ilan, duyuru, bildiri. 2. ihbarname. 3. uyarma, ikaz. 4. dikkat, önemseme.
f. 1. farketmek, farkına varmak; dikkat etmek. 2. saygı göstermek. 3. -den söz etmek, anmak. |
|
| notice |
bildirim |
|
| notice |
no.tice
no'tîs
İsim
* ilan, duyuru, bildiri.
* ihbarname.
* uyarma, ikaz.
* dikkat, önemseme.
Fiil
* dikkat etmek.
* farkına varmak.
* saygı göstermek.
* -den söz etmek, anmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| assessment notice |
|
|
| beneath notice |
|
|
| dismissal notice |
{dıs'mısəl,nəʋtıs}
- {N} işten çıkarma bildirimi
|
|
| D-notice |
- {N} hükümetçe bir haberin yayınlanmaması emri
|
|
| give notice |
- {V} önceden haber vermek, uyarmak
|
|
| give notice of appeal |
- {V} temyize gitmek, temyiz başvurusu yapmak
|
|
| give notice of motion |
- {V} önerge vermek, yasa teklifi sunmak
|
|
| give smb. notice |
- {V} izin vermek, izne çıkarmak
|
|
| give smb. notice of |
- {V} haber vermek, uyarmak
|
|
| have notice of |
- {V} haberi olmak, haberdar olmak
|
|
| serve notice |
- {V} uyarmak, ihtar etmek, bildirmek
|
|
| short notice |
|
|
| take notice |
- {V} farketmek, farkına varmak, dikkat: dikkate almak
|
|
| until further notice |
- {PREP} yeni bildiriye kadar
|
|
| without notice |
- {ADV} haber vermeden, habersiz, süre tanımadan
|
|
| notice board |
{'nəʋtısbɔ:rd}
- {N} ilân tahtası, duyuru panosu
|
|
| notice period |
|
|
| obituary notice |
|
|
| notice to quit |
|
|
| availability notice |
ürün bildirimi |
|
|
|