İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
wire |
{'waıər}
- {A} telden yapılmış, tel
- {N} tel, telgraf, kukla ipi, nüfuz, idare, kontrol, kiriş, tuzak, kapan
- {V} telle çevirmek, telle bağlamak, tel takmak, kablo döşemek, elektrik tesisatını yapmak, telgraf çekmek, telgrafla göndermek, kapana kıstırmak, tuzakla yakalamak
|
|
|
wire |
i.
f. tel; telgraf teli; telgraf; at yarışı hedefi;
f. tel ile bağlamak; elektrik tesisatı ile donatmak; k.dili. telgraf göndermek, telgraf çekmek, tellemek; tele geçirmek; tel tuzakla tutmak; kroke oyununda topu telin arkasına getirerek vurulmasma mâni olmak. wire brush tel fırça . wire cutter tel makası. wire entanglement ask. dikenli tel. mânia wire gauze tel örgü. wire glass telli cam. wire record ing. sesi tele alma usulü; tele alınmış ses. wire rope tel halat, tel kablo. wire service haber ajansı. barbed wire dikenli tel. get in under the wire son dakikada yetişmek. pull wires perde arkasından ipleri çekmek, slang. torpil patlatmak. send by wire telgrafla göndermek. wiring
i. elektrik teli tertibatı. |
|
wire |
i. 1. (metal) tel: barbed wire dikenli tel. telephone wire telefon teli. 2. telgraf; telgraf sistemi; telgrafla gönderilen mesaj.
f. 1. (bir binanın) elektrik tesisatını kurmak; (bir binanın) elektrik kablolarını/hatlarını döşemek; (bir aygıtın) elektrik tellerini takmak. 2. (birine) telgrafla (bir haberi) bildirmek: Wire him the news. Haberi ona telgrafla bildir. |
|
wire |
tel |
|
wire |
wire
wayr
İsim
* (metal) tel:
barbed wire
dikenli tel.
telephone wire
telefon teli.
* telgraf; telgraf sistemi; telgrafla gönderilen mesaj.
Fiil
* (bir binanın) elektrik tesisatını kurmak; (bir binanın) elektrik kabloları veya hatlarını döşemek; (bir aygıtın)
elektrik tellerini takmak.
* (birine) telgrafla (bir haberi) bildirmek:
Wire him the news.
Haberi ona telgrafla bildir. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
aerial wire |
- {N} anten kablosu, havai kablo
|
|
barbed wire |
|
|
conducting wire |
- {N} iletken tel, iletken kablo
|
|
hot wire |
- {N} akım teli, iletken tel, gerilim hattı, direkt hat
|
|
live wire |
- {ID} enerjik tip, girişken kimse, elektrik yüklü tel, elektrikli tel
|
|
screen wire |
|
|
trolley wire |
|
|
I'd like to send a wire. |
- {PHR} telgraf: Telgraf göndermek istiyorum.
|
|
wire away |
- {ID} canla başla girişmek, dört elle sarılmak, sıkı tutmak
|
|
wire brush |
|
|
wire cutter |
{'waıər,kʌtər}
|
|
wire dancer |
{'waıər,dænsər}
|
|
wire in |
- {ID} dört elle sarılmak, canla başla girişmek, sıkı tutmak
|
|
wire netting |
{'waıər,netıŋ}
|
|
wire nettings |
|
|
wire rope |
|
|
wire service |
|
|
wire tap |
{'waıər,tæp}
- {V} telefon dinlemek, hattı dinlemek
|
|
wire tapper |
{'waıər,tæpər}
- {N} telefonu dinleyen kimse
|
|
wire tapping |
{'waıər,tæpıŋ}
- {N} hattı dinleme, telefonu dinleme
|
|
|
|