• sözlük
  • dictionary
  • wörterbuch
  • çeviri
Genel Arama
Çeviri
Eski Arayüz
Web Arama
KELİME
     

Google Translate
KELİME
     
Dil Seçimi
»
|

Osmanlıca » Türkçe Yukarı
HAKİKÎ Gerçek. Hakikate mensub. Sâhici, doğru.

Osmanlıca » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
AŞK-I HAKİKÎ Hakiki aşk. Allah için sevmek. Allah sevgisi.
FÂİL-İ HAKİKÎ Bir işte hakiki te'sir sahibi. Onu hakkı ile yapan (Allah C.C.)
HÂFIZ-I HAKİKÎ Hakiki ve tam muhafaza eden. (Allah)
İMTİNA-İ HAKİKİ Bir şeyin mümkün olmamasının aklen zaruri olması. (Meselâ: Bir kimse kendinden yaş bakımından büyük olan başka bir kimse hakkında: "Bu benim oğlumdur" diye iddia etse, dâvâsı dinlenmez. Çünkü, kendinden yaşça büyük bir adamın, kendisinin neslen oğlu olması aklen muhaldir.)
MA'BUD-U HAKİKÎ Hakiki ma'bud olan Cenab-ı Hak (C.C.)
MUCİD-İ HAKİKÎ İcad etme iktidarının yegâne sahibi mânasında olarak (Allah) hakkında kullanılır.
MÜN'İM-İ HAKİKÎ Bütün nimetleri yaratan ve veren Allah (C.C.)
RAZIK-I HAKİKİ Hakiki rızık veren. Hiç bir vasıtaya ihtiyacı olmadan en güzel nimetleri yaratan ve bütün rızıkları ancak kendisi veren Allah (C.C.)
SANİ'-İ HAKİKÎ Doğrudan doğruya, hiç bir şeye muhtaç olmadan her şeyin aslını, esasını ve teferruatını yapan, yaratan. Allah (C.C.).